Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktası olan 29 Ekim 1923, Anadolu’nun düşman işgalinden kurtarılmasının ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin cumhuriyeti ilan ettiği gündür. Bu tarihte, Türk milleti için “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi devlet yönetiminde temel prensip haline gelmiştir.
Cumhuriyetin İlanı ve Devlet Yönetiminde Değişim
Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğindeki Türk milleti, büyük bir mücadele vererek bağımsızlık meşalesini yakmıştır. Lozan Antlaşması’nın imzalanmasıyla Türkiye’nin varlığı tescillenmiş ve 13 Ekim 1923’te Ankara, yeni Türk devletinin hükümet merkezi olmuştur.
27 Ekim 1923’te İcra Vekilleri Heyeti’nin istifa etmesi ve hükümetin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Atatürk, 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya Köşkü’nde arkadaşlarıyla birlikte bir toplantı düzenlemiştir. Bu toplantıda cumhuriyetin ilanına karar verilmiş ve 29 Ekim 1923 tarihi belirlenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Konuşması ve Cumhuriyetin İlanı
Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyetin ilanına ilişkin şu sözleri dile getirmiştir: “Yarın Cumhuriyet ilan edeceğiz.” Bu karar üzerine yapılan oylamada, 158 üyenin tamamının desteğiyle cumhuriyetin ilanı kabul edilmiştir. Cumhuriyetin ilanı, büyük coşku ve alkışlarla karşılanmıştır.
Cumhuriyetin İlanının Ardından
Cumhuriyetin ilanıyla birlikte “Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir” ilkesi devlet yönetiminde belirgin şekilde yerini almıştır. Mustafa Kemal Atatürk, cumhurbaşkanı seçilmiş ve Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı olmuştur. Bu süreçte devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verilmiş ve yeni devlet başkanlığı sistemi belirlenmiştir.
29 Ekim’in Milli Bayram Olarak Kutlanması
29 Ekim 1924’te yapılan etkinliklerle birlikte cumhuriyetin ilanı kutlanmaya başlamıştır. 26 Ekim 1924’te alınan kararla, 29 Ekim’in 101 pare top atışı ve çeşitli etkinliklerle kutlanması kararlaştırılmıştır. 29 Ekim, 1925 yılından itibaren “milli bayram” olarak kutlanmaya başlanmıştır ve Türkiye Cumhuriyeti her yıl coşkuyla 29 Ekim’i kutlamaktadır.