English
Boğaziçi Üniversitesi’ne 1974 sonbaharında girdiğimde, rektörümüz Prof. Abdullah Kuran’dı. O dönemlerde üniversitede sakin ve alçak gönüllü bir atmosfer vardı. Prof. Kuran, Sanat Tarihi üzerine uzmanlaşmış ve özellikle Mimar Sinan’ın eserlerine ilgi duyan sevilen bir akademisyendi.
Rektör seçim süreçleri zamanla değişti. Önceleri üniversite senatosu tarafından seçilen rektörler, YÖK’ün kurulmasıyla beraber cumhurbaşkanı tarafından atandı. Özellikle son dönemlerde rektör atamaları daha merkezi bir yapıya kavuştu ve son iki rektör, Prof. Melih Bulu ve Naci İnci, cumhurbaşkanı tarafından atanmıştır.
Öte yandan, İngiltere’de Oxford Üniversitesi’nde rektör seçim süreci farklı işler. Adaylar, mezunlar birliği tarafından seçilmekte ve rektörler sembolik bir rol üstlenmektedir. Oxford’un son rektörü Chris Patten, 26 yıl boyunca bu görevi sürdürmüş ve istifa kararı almıştır. Yeni rektör için adaylar arasında eski Pakistan Başbakanı İmran Khan, Muhafazakar Parti eski dışişleri bakanlarından William Hague ve Lady Elish Angiolini gibi isimler yer almaktadır.
Oxford ve Cambridge Üniversiteleri, dünya sıralamalarında üst sıralarda yer alırken, rektör seçim süreçleri özgeçmiş ve akademik kariyere dayalı olarak ilerlemektedir. İngilizlerin uzun ve detaylı rektör seçim süreçlerine karşın, belki bir gece yarısı yayınlanacak kraliyet fermanı ile bu işler daha kolay halledilebilir hale gelebilir.
Yazarın Diğer Yazıları
- Düşük maliyetli havayollarından son haberler
- Bu İngilizler aptal olmalı
- Dünyada ve Türkiye’de nüfus projeksiyonları, sonuçları ve yapılması gerekenler
- Ferdi Kadıoğlu doğmadan ben Brighton’luydum
- Görüş oluşturmakta zorlandığım bir konu: LGBT+ hakları
- Toplum psikolojisi dikkate alınmadan Türkiye’de enflasyon düşürülebilir mi?
- Bir kıvılcım parlıyor mücahidin içinde
- San Francisco’da bir cenaze töreni
- Psikolojinin enflasyona etkisi ve itibardan tasarruf
- İntegral ve Ekonomi