Hava-Sen, Türk Hava Yolları (THY) ile imzalanan toplu iş sözleşmesini “vesayet sendikacılığının belgesi” olarak nitelendirdi. Açıklamada, “Toplu sözleşmede insaf ve vicdan yok, adalet ve hakkaniyet yok” ifadeleri kullanıldı.
Türk Hava Yolları (THY), Hava-İş ile imzalanan 28. Toplu İş Sözleşmesi (TİS) kapsamında çalışanlarına ilk 6 ayda yüzde 64 zam yapılacağını ve bu oranın enflasyona göre artacağını açıklamıştı.
Hava-Sen’den yapılan açıklamada verilen zam oranın ekonomik ve sosyal gerçeklikler alakasının olmadığına vurgu yaparak, Hava İş gibi Türk İş konfederasyonuna bağlı olan bir başka sendikanın metal işkolunda 2024 yılının ilk 6 ay için yüzde 98 artış aldığına dikkat çekerek THY çalışanlarının yüzde 64 zamla yetinmek zorunda bırakıldığını savundu.
Hava-Sen imzalanan TİS’e ilişkin, “28. dönem Toplu İş Sözleşmesinde; insaf ve vicdan yoktur. Adalet ve hakkaniyet yoktur. Ekonomik ve sosyal gerçeklikler yoktur. Uçuş emniyeti yoktur. İş güvencesi yoktur. İnsana ve çalışana saygı yoktur. Çalışanın yaşamına ve sağlığına verilmesi gereken değer ve önem yoktur” ifadelerini kullandı.
Hava-Sen, 4 yıllık pazar mesailerinin geri ödenmesi, promosyon gelirlerinin hesabı ve maaşların 1. gün ödenmesi gibi konularda Hava-İş’ten açıklama yapmasını istedi.
Hava-Sen, çözümün Hava-İş’ten istifa ederek dayanışma aidatı ödemek suretiyle Hava-Sen çatısı altında birleşmekten geçtiğini savundu.
Yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
VESAYET SENDİKACILIĞINA HAYIR !
THY A.O. ile yetkili sendika Hava İş arasında devam eden 28. Dönem toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin anlaşma ile sonuçlandığı açıklanmıştır. THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat ile Hava İş Genel Başkanı Ali Kemal Tatlıbal’ın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Vedat Işıkhan’ın yanında poz verdikleri fotoğraf, ülkemiz sendikacılığının geldiği yer açısından ibret vericidir. “Toplu Sözleşme hatırası” olarak çektirdikleri fotoğrafta Sayın Bakanın elinde tuttuğu bir A-4 kağıdı üzerine el yazısı ile yazılmış ve ücret maddelerine endekslenmiş toplu sözleşme tutanağı vesayet sendikacılığının belgesi olarak tarihteki yerini almıştır.
Piyasa değeri 400 milyar Türk Lirasını geçen, dünyada ilk 10 havayolu içinde gösterilen bir küresel markanın, çalışanların sırtından her ay onlarca milyon Türk Lirası aidat toplayan yetkili sendika ile müzakere ederek çalışma hayatının, ekonomik ve sosyal gerçeklerin ışığında bir sözleşmeyi imzalamayı bir kez daha becerememeleri ve siyaset kurumunun müdahalesine ihtiyaç duymaları övünülecek bir yaklaşım ve davranış değildir.
Başarısını, gece-gündüz, kış-yaz demeden gökyüzünde bayrağımızı dalgalandıran pandemide şirketi ayakta tutan çalışanlarına borçlu olan THY’nin, sadece ücret zamlarını ön plana çıkartarak toplu sözleşmenin kalan onlarca maddesini detay olarak gören bir anlayışta, işçi sendikası ile ortaklaşması ve fikir birliğine varması düşündürücüdür.
Uzmanlık, bilgi, birikim ve sürekli eğitim gerektiren havacılık sektöründe, çalışanları para vererek susturmak, ücret artışı dayatması ile haklarını, hukuklarını görüşme masasına dahi getirmemek THY’yi dünyanın sayılı şirketleri arasına yükselten havacılık emekçilerini “paraya duyarlı” bir kitle olarak lanse etmek işverenden beklenebilir ise de, bir sendikanın bu etik dışı yaklaşıma onay vermesini kabul etmek ve sıradanlaştırmak mümkün değildir. THY çalışanları bu saygısızlığı hak etmemektedir.
METAL İŞKOLUNDA % 98, THY’DE % 64 !
Kaldı ki, gerçek enflasyonun % 100’ü aştığı bir süreçte, Mayıs-Haziran aylarında TÜFE oranının dahi % 75’e ulaşacağı açıklanmışken Asgari ücret zammının % 14 üzerine artışı başarı gibi göstermek ayrı bir maharettir. Üstelik yetkili sendika Hava İş gibi Türk İş konfederasyonuna bağlı olan bir başka sendikanın metal işkolunda 2024 yılının ilk 6 ay için % 98 artış aldığı bir dönemde, hangi saiklerle işçinin masada yüzüstü bırakıldığını yetkili sendika Hava İş’in açıklama zorunluluğu vardır.
Ortada tüm maddeleri müzakere edilerek imzalanmış bir toplu sözleşme yoktur. Maddi konularda imzalanmış el yazısı yazılmış tek sayfalık bir müsvedde kağıdı üyelerine toplu sözleşme diye göstermek havacılık çalışanlarına açık bir hakarettir.
TAKSİT TAKSİT TOPLU SÖZLEŞME
İşbaşına geldiği 2013 yılından bu yana kazanılmış hakları birer ikişer kaybeden yetkili sendikanın, kritik ve işçiler açısından büyük önem taşıyan maddeleri çalışma gruplarına havale ederek ötelemesi ile sendikal yaşamımızda “taksitle toplu sözleşme” dönemi de başlamış bulunmaktadır.
Toplu sözleşme bir bütündür, tartışılır, uzlaşılır ve bir bütün olarak imzalanır. Bazı maddelerin sonraya bırakılması, o hakların unutturulması ve gündemden düşürülmesi anlamına gelir.
Pazar mesaileri de bu kapsamda değerlendirilmiş ve 2020 yılı başından bu yana ödenmeyen sözkonusu işçilik hakedişleri sendikanın“kazandığını iddia ettiği” mahkeme kararına ragmen geri alınamamış ve önümüzdeki 2 yılda da belirsizliğe itilmiş ancak sözkonusu 39. Maddenin mahkemelik olan şekli ile tekrar imzalanacağı açıklanmıştır.
HESAP VER HAVA İŞ !
Yetkili sendika Hava İş;
– İşçilerin emeği ve alınteri ile hak ettiği 4 yıllık Pazar mesailerinin üstüne yatmak ve bir bardak su içmek hakkını ve yetkisini nereden aldığını açıklamak zorundadır.
– 2005-2023 arasında bankalardan işçi ücretleri karşılığı olarak alınan yaklaşık 120 milyon dolar promosyon gelirini masaya niçin getirmediğini açıklamak zorundadır.
– Kadro ücretinin % 35’i ile başlatılan işçilere 1000 TL sadakayı nasıl kabul ettiğini, THY’nin ikinci pilotların sırtından döviz bazında eğitim borcu kılıfı ile kazandığı haksız kazançları niçin toplu sözleşme sürecinde çalışan lehine değiştiremediğini açıklamak zorundadır.
– Maaşların izleyen ayın 8. günü ödenmesi yoluyla işverene işçinin parasından faiz ve çıkar sağlanmasına engel olunarak maaşların izleyen ayın 1. günü ödenmesi uygulamasına niçin geçilmediğini açıklamak zorundadır.
Yetkili sendika Hava İş, artık işçinin değil işverenin çıkarlarını önceleyen ve işçisini “kaybedilmiş ve kaybedilecek hakları” konusunda ikna etmeye çalışan bir yapı haline dönüşmüştür. Hava İş, üyesini toplu sözleşme masasında çaresiz ve kaderi ile başbaşa bırakmış % 64 oranında artan aidatların keyfini yaşamaktadır.
TOPLU SÖZLEŞMEDE NE VAR, NE YOK ?
28 nci dönem Toplu İş Sözleşmesinde; insaf ve vicdan yoktur. Adalet ve hakkaniyet yoktur. Ekonomik ve sosyal gerçeklikler yoktur. Uçuş emniyeti yoktur. İş güvencesi yoktur. İnsana ve çalışana saygı yoktur. Çalışanın yaşamına ve sağlığına verilmesi gereken değer ve önem yoktur.
Ne vardır?
Vesayet vardır. Teslimiyet vardır, İtaat ve biat vardır. Mobbing vardır. Kölelik düzeni vardır. İşverenin korunan ve kollanan çıkarları vardır.
Üyesinin kendisine verdiği vekaleti kötüye kullanan Hava İş’te üye olarak kalmak, insaf ve vicdanla, ekonomik ve sosyal gerçeklerle, havacılık gibi özel bir işkolunda çalışmanın getirdiği ağır sorumlulukla bağdaşmayan bu sözleşmeye onay vermek, kaybedilen kazanımları sineye çekmek, önümüzdeki dönemde yeni kayıpları şimdiden kabul etmek anlamına gelecektir.
Çözüm, vakit geçirmeden sendikadan istifa ederek dayanışma aidatı ödemek suretiyle HAVASEN çatısı altında birleşmekten geçmektedir. Sendikamıza başlayan yoğun katılımlar yeni bir döneme geçildiğinin işareti olarak son derece umut verici ve sevindiricidir.
Aramıza yeni katılan emekçilerimize hoşgeldiniz diyor, saygılar sunuyoruz.
HAVA-SEN Senin Sendikan… Sendikanı Koru, Güçlendir, Yetkilendir.